22 Şubat 2010 Pazartesi

Fergie Der Ki


"Antrenmanlarda bir oyun oynuyoruz ve kesinlikle bu oyunun en iyisi O: 'What's the team?’. Bana sıradaki maç için kadro tahmini yapıyor ve asla yanılmıyor. Çünkü oyunu biliyor, ona kafa yoruyor."



"Mizacı değişti. Aptalca şeyler yapmakla uğraşmıyor. İyi anlamda olgunlaştığını fark ediyorsunuz ve bunu görmek çok keyifli. Müthiş bir çocuk. İstediğiniz her şeyi verebilir. Son kuruşunu dahi paylaşabilir sizinle. Öyle birisi, her konuda fazlasıyla cömert. Bazen O’na, “Burada seninle tanışmak isteyen birisi var.” diyorum. Cevabı, “Hay hay, sorun değil” oluyor! Zamanını harcamak konusunda dahi cömert. Günümüzde her insanda bulamayacağınız nitelikleri var. Şunu da söylemeliyim ki, bu özelliklere sahip olduğu için çok mutlu. O yüzden değişeceğini sanmıyorum."



"Ronaldo satıldı çünkü gitmek istiyordu. Bu kadar basit. Bir sene daha elimde tutmak için her şeyi yaptım ama gözlerinden okuyabiliyordunuz aklındakileri. Bana gelip, “Sadece Real Madrid için oynamak istiyorum, United’la bir sorunum yok. Gideceğim çünkü bu deneyimi yaşamak istiyorum” dedi. Tekrarlıyorum: Satıldı, çünkü karşı konulamaz derecede gitmek istiyordu. İki sene önce ikna edebilmiştim. Geçtiğimiz yıl, finalden sonra henüz Roma’dayken yanıma gelip gitmek istediğini tekrarladı. Düşünmek için vakit ver dedim fakat ertesi sabah 80 milyon poundluk teklif geldi."



"Borç hakkında tüm bu yazılanları okuduktan sonra itiraf etmeliyim ki işleri çok zor. Zira bu borç sadece onları değil milyonlarca insanı endişelendiriyor. David Gill işleri yoluna koymak ve ‘diğerlerini’ sorunların çözüleceği konusunda ikna edebilmek için sürekli görüşmeler yapıyor. Benim açımdansa bir sıkıntı yok, hayat devam ediyor. Chris Smalling’i Fulham’dan 10 milyon pound gibi yüksek bir bonservis bedeliyle aldım. Dediğim gibi, Glazerlar ile bir problemim yok ve asla olmadı da."



"Ukalalık bir üstünlük değildir aksine başarıyı engelleyen bir sebeptir. Yolumuza taş koyabileceklerini asla düşünmeyin, bizim için gürültücü bir komşudan fazlası değiller. Sevmeseniz dahi katlanmak zorundasınız. Hiç tüm gün, son ses müzik dinleyen bir komşunuz oldu mu? Ne yaparsınız böyle bir durumda? Duvara vuruyorsun, kapısına gidiyorsun, dava ediyorsun ama müzik hala son seste. Ne yapacaksın? Tabii ki alışırsın.
Öyle bir kulüp düşünün ki, dünyadaki her futbolcuyu satın alabilirler. Her futbolcuyu! Peki Manchester United Ruhu'nu satın alabilirler mi? City’nin bizden daha başarılı olacağına ihtimal vermiyorum, asla! Hem de o kadar paraya rağmen. Bu kadar para böyle bir yönetimle, başarıyı değil plansız bir yapılanmayı getirir. The Bank of England’ın finanse ettiği, 1950’lilerin Sunderland’ini hatırlayın. Küme düşmüşlerdi! Umarım sonları öyle olmaz."

0 yorum: