Oscar Washington Tabarez
İtalya '90 ilk büyük macerasıydı 'El Maestro' lakaplı Tabarez'in. 12 yıllık futbolculuk kariyeri ve Bella Vista'da başladığı teknik direktörlük hayatı boyunca ilk kez Avrupa'ya gitmişti o sene Tabarez. Belçika, Kore ve İspanya'lı grupta aldığı bir galibiyet ve beraberlikle grubu 3. sırada bitirmiş ve en iyi üçüncüler kontenjanından tur atlamıştı takımı. Bir sonraki turda ev sahibi İtalya'yla eşleşip eve dönmüştü 63 yaşındaki hoca. 4 yıl sonra Cagliari ve 22 maçlık Milan deneyimi için ise yine İtalya'nın yolunu tutmuştu. 20 yıl sonra, yine milli takım sayesinde başka bir kıtaya gidiyor Tabarez. Bu sefer sahip olduğu kadro daha tecrübeli tıpkı kendisi gibi.
Hollanda ve Yeni Zelanda'nın 8 maç yaparak gelme şerefine nail olduğu Dünya Kupası'na, Uruguay tam 20 maç sonunda ulaştı. Meksika hazırlık maçları oynayarak uyum sorununu aşıyor demiştik. Uruguay ise bu uyumu grup maçlarında zaten yakaladı. Bu sebeple turnuvaya katılan 32 takım içinde, aday kadrosu üzerinde spekülasyonlar yapılmayan tek takım oldu Uruguay. Afrika'ya gelirken oynadıkları maçlarda gördükleri 55 sarı kart da bir başka rekor. İrdelenebilir aslında bu durum fakat, Lugano ve attığı her golden sonra formasını çıkartan Forlan aynı takımda olunca pek sırıtmıyor bu kartlar. Tabarez'in ilk 11 tercihinin, Avrupa'da top koşturan oyunculardan oluşması da, Güney Amerika takımı için düşülebilecek bir başka not.
Uruguay'ın forvet hattı, form durumlarını göz önünde bulundurursak çok az takımda var. Milli formayla 28 gol atan Sebastian Abreu ve Palermo'da bu sezon 11 gol atan Cavani'yi kenarda oturtacak kadar şanslı Tabarez. Geçtiğimiz yıldan Altın Ayakkabı ödüllü Forlan'a, 10 ayda 49 gol atan Suarez eşlik ediyor. Bu ikilinin arkasında, hücuma dönük orta saha oyuncusu rolünde, Suarez'in takım arkadaşı Loderio yer alıyor. Takımın kimilerine göre en zayıf halkası 21 yaşındaki yıldız adayı Loderio zira Ajax formasıyla yalnızca 9 maça çıktı ve bunların hiçbirinde de ilk 11 başlamadı. Fakat Kosta Rika karşısında sergilediği futbol ve bu sezon oynadığı 30 maçta attığı 13 gol yeterli bir referans şu aşamada.
İtalya '90 ilk büyük macerasıydı 'El Maestro' lakaplı Tabarez'in. 12 yıllık futbolculuk kariyeri ve Bella Vista'da başladığı teknik direktörlük hayatı boyunca ilk kez Avrupa'ya gitmişti o sene Tabarez. Belçika, Kore ve İspanya'lı grupta aldığı bir galibiyet ve beraberlikle grubu 3. sırada bitirmiş ve en iyi üçüncüler kontenjanından tur atlamıştı takımı. Bir sonraki turda ev sahibi İtalya'yla eşleşip eve dönmüştü 63 yaşındaki hoca. 4 yıl sonra Cagliari ve 22 maçlık Milan deneyimi için ise yine İtalya'nın yolunu tutmuştu. 20 yıl sonra, yine milli takım sayesinde başka bir kıtaya gidiyor Tabarez. Bu sefer sahip olduğu kadro daha tecrübeli tıpkı kendisi gibi.
Hollanda ve Yeni Zelanda'nın 8 maç yaparak gelme şerefine nail olduğu Dünya Kupası'na, Uruguay tam 20 maç sonunda ulaştı. Meksika hazırlık maçları oynayarak uyum sorununu aşıyor demiştik. Uruguay ise bu uyumu grup maçlarında zaten yakaladı. Bu sebeple turnuvaya katılan 32 takım içinde, aday kadrosu üzerinde spekülasyonlar yapılmayan tek takım oldu Uruguay. Afrika'ya gelirken oynadıkları maçlarda gördükleri 55 sarı kart da bir başka rekor. İrdelenebilir aslında bu durum fakat, Lugano ve attığı her golden sonra formasını çıkartan Forlan aynı takımda olunca pek sırıtmıyor bu kartlar. Tabarez'in ilk 11 tercihinin, Avrupa'da top koşturan oyunculardan oluşması da, Güney Amerika takımı için düşülebilecek bir başka not.
Uruguay'ın forvet hattı, form durumlarını göz önünde bulundurursak çok az takımda var. Milli formayla 28 gol atan Sebastian Abreu ve Palermo'da bu sezon 11 gol atan Cavani'yi kenarda oturtacak kadar şanslı Tabarez. Geçtiğimiz yıldan Altın Ayakkabı ödüllü Forlan'a, 10 ayda 49 gol atan Suarez eşlik ediyor. Bu ikilinin arkasında, hücuma dönük orta saha oyuncusu rolünde, Suarez'in takım arkadaşı Loderio yer alıyor. Takımın kimilerine göre en zayıf halkası 21 yaşındaki yıldız adayı Loderio zira Ajax formasıyla yalnızca 9 maça çıktı ve bunların hiçbirinde de ilk 11 başlamadı. Fakat Kosta Rika karşısında sergilediği futbol ve bu sezon oynadığı 30 maçta attığı 13 gol yeterli bir referans şu aşamada.
Mevcut oyunculara baktığımız zaman Uruguay için en mantıklısı 4-3-1-2 ve Tabarez de bu sistemle sahaya çıkartıyor takımını. Çift forvetten eleme maçları sırasında hiç vazgeçmedi. Fakat skoru korumak istediği dakikalarda Loderio'yu orta sahadaki üçlüye daha yakın göreceğiz. Savunma yönü kuvvetli olan Gargano ve Perez ikilisiyle, sol açık gibi oynayan Alvaro Pereira'nın hücum gücü rakipler için büyük tehdit. Bu yaz Uruguay'ı bol bol kontraya çıkarken izleyebiliriz.
Lugano'nun liderliğinde bir geri dörtlüsü var takımın. Gol atmakta sıkıntı yaşamayan Uruguay için Lugano'nun kendi kale önünde yapacakları daha önemli. Önümüzdeki sezon büyük ihtimalle Serie A'nın yolunu tutacak olan Villareal'den Diego Godin'le birlikte savunmanın göbeğini koruyor bu ikili. Kanatlar ise Portekiz'de top koşturanlara emanet. Sağda Benfica'dan Maxi Pereira yer alırken sol kanatta da Porto'lu Fucile'yi göreceğiz. Savunma hattı toplamda 139 kez milli formayı giyen Uruguay'ın tek yapması gereken elbette Tabarez'in tiye aldığı şey değil. Turnuvaya iyi konsantre olmak takımı beklediğinden daha da yukarılara taşıyabilir.
Uruguay'ın eski günlerine dönüş için geçmesi gereken de büyük ihtimalle tanıdık bir dost olacak. Bugüne kadar 182 kez karşılaşan Arjantin ve Uruguay, grupları farklı sırada bitirip tur atladıkları taktirde birbirlerine rakip olacaklar.
Neredeler?
FIFA'nın listesinde, Meksika'nın hemen altında 18. sıradalar.
Yol Haritası
CONMEBOL Dünya Kupası elemelerinde oynadıkları 18 maçta aldıkları 6 galibiyet ve 6 beraberlikle 24 puan toplayıp play-off oynamaya hak kazandılar. CONCACAF elemelerinden gelen Kosta Rika'yı 1-0 ve 1-1'lik sonuçlarla geçip bileti kaptılar.
CV
11 turnuva, 40 maç. 15 galibiyet, 15 mağlubiyet. İlk üç turnuvada 46 gol attılar ama devamındaki 8 turnuvada attıkları gol sayısı sadece 19. Kuzey Avrupa ülkelerinden yedikleri 14 golle birlikte toplam 57 gol gördüler kalelerinde.
Ne Turnuvaydı Ama!
İki yarı final ve bir çeyrek final yaşayan bu futbol ülkesi katıldığı ilk iki turnuvayı da şampiyon tamamladı: Uruguay '30 ve Brezilya '50. Kendi evlerinde kazandıkları yıl kupanın adının Jules Rimet olmasından değil ama ikinci kazandıkları kupa daha değerli kesinlikle. Maracana'da, 16 Temmuz'da ve 173.850 seyircinin izlediği maçta, Brezilya'yı 1-0 geriden gelip 2-1 yenerek uzandılar kupaya.
Yazarın Tahmini
Turnuvaya mağlubiyetle başlayıp Güney Afrika karşısında alacakları galibiyetle toparlanırlar. Son maçta Meksika karşısında alınacak beraberlik, grubun geleneğini devam ettirir.
Fikstür
11 Haziran 2010, 20:30 vs. Fransa
17 Haziran 2010, 20:30 vs. Güney Afrika
22 Haziran 2010, 16:00 vs. Meksika
0 yorum:
Yorum Gönder